Giriş

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona Ziyâd b. İlâka, ona da Cerîr (ra) şöyle söylemiştir: "Ben Rasulullah'a (sav) biat ettim. Bana her müslümana karşı samimi olmamı şart koştu."


    Öneri Formu
25468 B002714 Buhari, Şurût, 1

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahrame, onlara da Hz. Peygamber'in diğer sahâbileri şöyle haber vermiştir: Süheyl b. Amr, Hudeybiye barışının yapıldığı gün, barış metnini yazımı sırasında, Hz. Peygamber'e (sav) koştuğu şartları dile getirirken “bizden sana bir adam gelirse, o senin dininde dahi olsa, onu bize geri vereceksin ve bizimle onun arasına girmeyeceksin” dedi. Müslümanlar bu şartı beğenmeyip, tepki gösterdiler. Kureyş elçisi Süheyl ise bu şartta diretti. Onun bunda ısrar etmesi üzerine, Peygamber (sav) de antlaşmayı bu şartı kabul ederek yazdırdı. Peygamber (sav), o gün Mekke'den kaçıp gelmiş olan Ebu Cendel'i de, baba­sı Süheyl b. Amr'a geri verdi. Barış anlaşması müddeti içinde, Müslüman olarak gelmiş olsa da, Mekkelilerden Peygamber'e gelen her erkeği Peygamber muhakkak iade etti. Daha sonra mümin kadınlar da muhacir olarak geldiler. Allah resulünün yanına çıkıp gelenlerden biri de Ukbe b. Ebu Muayt'ın kızı, genç bir hanım olan Ümmü Gülsüm'dü. Sonra ailesi gelerek Hz. Peygamber'den (sav) Ümmü Gülsüm'ü kendilerine geri vermesini istedi ama Peygamber (sav) Ümmü Gülsüm'ü ailesine ver­medi. Çünkü kendisine gelen bu kadınlar hakkında Allah şu ayeti indirmiştir: "Ey iman edenler! Mü’min kadınlar muhacir olarak size geldiklerinde, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz onların inanmış kadınlar olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere geri göndermeyin. Çünkü müslüman hanımlar kâfirlere helâl değillerdir. Kâfirler de müslüman hanımlara helâl olmazlar. Mehir olarak harcadıklarını onlara (kocalarına geri) verin. Mehirlerini verdiğiniz takdirde, bu kadınlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Müşrik karılarınızın nikâhlarına tutunmayın. (Zira bu nikâhlar ortadan kalkmıştır.) Onlara harcadığınız mihri, (evlendikleri kâfir kocalarından) isteyin. Kâfirler de (İslâm’ı kabul eden ve sizinle evlenen eski hanımlarına) harcamış oldukları mihri (sizden) istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür. O, aranızda hüküm veriyor. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Mümtehine: 10).


    Öneri Formu
28418 B002712 Buhari, Şurût, 1

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahrame, onlara da Hz. Peygamber'in diğer sahâbileri şöyle haber vermiştir: Süheyl b. Amr, Hudeybiye barışının yapıldığı gün, barış metnini yazımı sırasında, Hz. Peygamber'e (sav) koştuğu şartları dile getirirken “bizden sana bir adam gelirse, o senin dininde dahi olsa, onu bize geri vereceksin ve bizimle onun arasına girmeyeceksin” dedi. Müslümanlar bu şartı beğenmeyip, tepki gösterdiler. Kureyş elçisi Süheyl ise bu şartta diretti. Onun bunda ısrar etmesi üzerine, Peygamber (sav) de antlaşmayı bu şartı kabul ederek yazdırdı. Peygamber (sav), o gün Mekke'den kaçıp gelmiş olan Ebu Cendel'i de, baba­sı Süheyl b. Amr'a geri verdi. Barış anlaşması müddeti içinde, Müslüman olarak gelmiş olsa da, Mekkelilerden Peygamber'e gelen her erkeği Peygamber muhakkak iade etti. Daha sonra mümin kadınlar da muhacir olarak geldiler. Allah resulünün yanına çıkıp gelenlerden biri de Ukbe b. Ebu Muayt'ın kızı, genç bir hanım olan Ümmü Gülsüm'dü. Sonra ailesi gelerek Hz. Peygamber'den (sav) Ümmü Gülsüm'ü kendilerine geri vermesini istedi ama Peygamber (sav) Ümmü Gülsüm'ü ailesine ver­medi. Çünkü kendisine gelen bu kadınlar hakkında Allah şu ayeti indirmiştir: "Ey iman edenler! Mü’min kadınlar muhacir olarak size geldiklerinde, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz onların inanmış kadınlar olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere geri göndermeyin. Çünkü müslüman hanımlar kâfirlere helâl değillerdir. Kâfirler de müslüman hanımlara helâl olmazlar. Mehir olarak harcadıklarını onlara (kocalarına geri) verin. Mehirlerini verdiğiniz takdirde, bu kadınlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Müşrik karılarınızın nikâhlarına tutunmayın. (Zira bu nikâhlar ortadan kalkmıştır.) Onlara harcadığınız mihri, (evlendikleri kâfir kocalarından) isteyin. Kâfirler de (İslâm’ı kabul eden ve sizinle evlenen eski hanımlarına) harcamış oldukları mihri (sizden) istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür. O, aranızda hüküm veriyor. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Mümtehine: 10).


    Öneri Formu
25465 B002711 Buhari, Şurût, 1

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rac, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle demiştir: Ensar, Hz. Peygamber'e “hurma bahçelerini bizimle (muhacir) kardeşlerimiz arasında bölüştür” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Hayır" dedi. Bunun üzerine Ensar, muhacirlere “bize işlerimizde yardımcı olun biz de hasatı sizinle paylaşalım” dedi. Muhacirler de “kabul ettik ve itaat ettik” dediler.


    Öneri Formu
25476 B002719 Buhari, Şurût, 5

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahrame, onlara da Hz. Peygamber'in diğer sahâbileri şöyle haber vermiştir: Süheyl b. Amr, Hudeybiye barışının yapıldığı gün, barış metnini yazımı sırasında, Hz. Peygamber'e (sav) koştuğu şartları dile getirirken “bizden sana bir adam gelirse, o senin dininde dahi olsa, onu bize geri vereceksin ve bizimle onun arasına girmeyeceksin” dedi. Müslümanlar bu şartı beğenmeyip, tepki gösterdiler. Kureyş elçisi Süheyl ise bu şartta diretti. Onun bunda ısrar etmesi üzerine, Peygamber (sav) de antlaşmayı bu şartı kabul ederek yazdırdı. Peygamber (sav), o gün Mekke'den kaçıp gelmiş olan Ebu Cendel'i de, baba­sı Süheyl b. Amr'a geri verdi. Barış anlaşması müddeti içinde, Müslüman olarak gelmiş olsa da, Mekkelilerden Peygamber'e gelen her erkeği Peygamber muhakkak iade etti. Daha sonra mümin kadınlar da muhacir olarak geldiler. Allah resulünün yanına çıkıp gelenlerden biri de Ukbe b. Ebu Muayt'ın kızı, genç bir hanım olan Ümmü Gülsüm'dü. Sonra ailesi gelerek Hz. Peygamber'den (sav) Ümmü Gülsüm'ü kendilerine geri vermesini istedi ama Peygamber (sav) Ümmü Gülsüm'ü ailesine ver­medi. Çünkü kendisine gelen bu kadınlar hakkında Allah şu ayeti indirmiştir: "Ey iman edenler! Mü’min kadınlar muhacir olarak size geldiklerinde, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz onların inanmış kadınlar olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere geri göndermeyin. Çünkü müslüman hanımlar kâfirlere helâl değillerdir. Kâfirler de müslüman hanımlara helâl olmazlar. Mehir olarak harcadıklarını onlara (kocalarına geri) verin. Mehirlerini verdiğiniz takdirde, bu kadınlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Müşrik karılarınızın nikâhlarına tutunmayın. (Zira bu nikâhlar ortadan kalkmıştır.) Onlara harcadığınız mihri, (evlendikleri kâfir kocalarından) isteyin. Kâfirler de (İslâm’ı kabul eden ve sizinle evlenen eski hanımlarına) harcamış oldukları mihri (sizden) istesinler. Bu, Allah’ın hükmüdür. O, aranızda hüküm veriyor. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Mümtehine: 10).


    Öneri Formu
280312 B002711-2 Buhari, Şurût, 1


    Öneri Formu
25475 B002718 Buhari, Şurût, 4


    Öneri Formu
25467 B002713 Buhari, Şurût, 1


    Öneri Formu
25471 B002716 Buhari, Şurût, 2


    Öneri Formu
25472 B002717 Buhari, Şurût, 3


    Öneri Formu
28421 B002715 Buhari, Şurût, 1